Bireysel Emeklilik Sisteminin Faydaları

Çevremdeki insanların bana en çok sorduğu sorulardan biri de “Bireysel emeklilik yaptıralım mı?”. Bu soruyu hangi arkadaşım sorarsa sorsun -ister memur, ister beyaz yakalı çalışan, ister esnaf, ister çiftçi, ister işçi- hepsine verdiğim cevap aynı: Evet! Bireysel emeklilik yaptırmalısınız. Peki neden?

Devlet katkısı: 1 Ocak 2013 itibarıyla, sisteme kendi adına katkı payı yatıran tüm vatandaşlara, yatırdıkları tutarın %25’i tutarında devlet de katkı yapacak. Bu muazzam bir getiri. Sisteme girdiğiniz anda yatırdığınız tutar %25 artmış oluyor. Hele ki mevduat faizlerinin %8’lere kadar gerilediği düşünürsek, piyasa faizlerinin 3 katı oranında gelir elde etmiş olacaksınız.

 Tabi burada birkaç istisna var, öncelikle devletin yaptığı katkı, ana hesabınızın altında bir alt hesapta değerleniyor ve sistemden emekli olmadan ayrılmanız halinde devletin yaptığı kesintiyi sistemde kaldığınız döneme göre kesintili olarak alıyorsunuz. Örneğin sistemde 3 yıl kaldınız ve devletin sizin emeklilik fonunuza katkısı 1,000 TL, ayrıldığınızda yalnızca 150 TL alacaksınız. Yani sistem sizi uzun dönem tasarrufa zorluyor. Bu yüzden de emeklilik fonu, bir acil durum fonu veya her zaman açıp kullanabileceğiniz bir kumbara değil, sizin emeklilik sonrası sosyal güvence sisteminden aldığınız tutara ek bir gelir yaratarak emeklilik öncesi ulaştığınız refah seviyesinde yaşamamanızı sağlamak için bir yöntemdir. Hani hep turistik yerlerde görüyoruz ya yaşlı Almanları ya da Japonları. İşte bu nineler dedeler, hem güçlü sosyal güvencelerinin hem de bireysel emekliliklerinin kaymağını yaşlılıklarında yiyorlar ve ikinci baharlarını yaşıyorlar.

Sistemdeki bir diğer istisna ise katkının limiti: asgari ücretin yıllık brüt tutarına kadar olan katkı paylarına devlet %25 oranında katkı sağlıyor. 2013 yılı için bu tutar 12bin TL demek. Yani sisteme bir yıl içerisinde 12 bin TL yatırırsanız; devlet sizin adınıza 4 bin TL yatıracak, ama diyelim ki 20 bin TL yatırdınız; devletin katkısı yine 4 bin TL olacak ki bu durumda bile katkı oranı %20 oluyor.

Tasarrufa Teşvik: Bir çoğumuz para biriktirememekten şikayetçi. Aslında bu tüketim toplumlarının çoğunda sıklıkla görünen bir durum. Reklamlarla çevrili bir hayat yaşıyoruz. Yorgun argın işten çıkıyoruz, servise, otobüse ya da kendi aracımıza biniyoruz, yol boyunca kenarlarda billboardlar, reklamla giydirilmiş otobüsler, apartmana giriyoruz, posta kutumuza su bayiinden, tesisatçıya kadar bir sürü insert bırakılmış, televizyonu açıyoruz, “Yetenek Sizsiniz” izlerken bir bakıyoruz Coca Cola içince hayatımızın nasıl da güzel olacağını anlatan bir kısa film, kanalı değiştiriyoruz bir bakıyoruz bu sefer de Turkcell “hayat paylaşınca güzel” konulu bir film yayımlıyor ve kendi operatörlerini kullanmamız için sırasız neden sıralıyor, bundan da sıkılıyor interneti açıyoruz, Facebook’ta biraz takılıp, kafa dağıtalım diye, ama yine etrafımız bizi “like” etmeye zorlayan bir sürü şirketle dolu. “Türk Hava Yolları”nı beğen, kampanyalardan önce sen haberdar ol, evet beğeniyoruz ve tüm dünya ile aynı anda kampanya haberleri bize geliyor ve Türk Hava Yolları’nın reklam maliyetlerini azaltmış oluyoruz, tuvaletlerdeki pisuarlardan tutun da otobüsteki el tutacak yerlere kadar her tarafımızda reklamlar var. Reklamın tüketicinin satın alma davranışı üzerindeki etkisi çok yüksek ve biz de reklamların büyülü dünyasına aldanarak, cebimizdeki tüm parayı bu şirketlere aktarıyoruz ki, zaten şirketlerin istekleri de bu, hatta bununla yetinmeyip sizi kredi kartı veya kredi ile borçlandırıp daha kazanmadığımız paraları bile cebimizden almaya çalışan bir sistem var. Öte yandan devletler ise vatandaşlarının kazandıklarının hepsini harcamaları yerine, bir kısmını birikime yönlendirmelerini isterler. Bu birikimler sermaye yaratır. Güçlü sermaye birikimi, yatırımların önünü açar, yatırımlarla beraber yeni iş alanları yaratılır ve buralarda insanlar çalışmaya başlarlar. Bu işe başlayan insanlar da, gelir sahibi bireyler olarak, tüketim toplumunun bir üyesi olur ve “çarçur harvur saç saç saç” şeklinde takılırlar. Bu böyle sonsuza dek sürer, ta ki, sistemde çıkacak bir aksaklığın ki literatürdeki adı “kriz”dir,  bu tüketim zincirini kırıp, milyonlarca işsiz ve birikimsiz insan yaratana kadar.

Bireysel emeklilik sistemine dahil olduğumuzda, önceden gelen tüketim alışkanlıklarımız devam ediyor gibi görünse de, artık dolabımızda 28. ayakkabımızı değil, geleceğimize yaptığımız katkıyı görüyoruz. Peki nasıl? Şöyle ki, bireysel emeklilik şirketimize kredi kartı numaramızı veriyoruz, onlar her ay katkı payı miktarımızı otomatik olarak çekiyorlar, biz de ay sonunda gelen ekstrede diğer alışverişlerimizin arasına karışan bu meblağın farkına bile varmadan birikim yapmış oluyoruz.

Devamını okumak için aşağıdaki sayfa numaralarına tıklayınız.

1 2
Comments
  1. Halime

    Iyi günler Can bey
    Iki senedir Alianz Bes sistemindeyim tasarruf yapiyorum diye mutlu oldugum kadar karamsarliga düstügüm anlar oluyor.
    Risk almayan fonlara yatirim yapiyorum yil sonunda tek çekimle ödüyorum mesela bu dönem minimum yatirayim derken suan en yuksek Orlando yatirayim katkipayi cok yatirilsin diye sizce dogrumu yapiyorum.
    Simdid en tesekkür ederim.
    Saygilar H.Yildirim

    • Can Balkan

      Halime Hanım merhaba,
      Maddi durumunuz el verdiği müddetçe devlet katkı payından en üst seviyede yararlanmak için katkı payı ödemesini olabildiğince yüksek yapmak oldukça mantıklı görünüyor. Öte yandan, eğer yaşınız genç ise ve uzun yıllar sistemde kalmayı düşünüyorsanız yatırım danışmanlarının da tavsiyesi ile fonlarınızın bir kısmını riskli fonlara yönlendirebilirsiniz.

  2. Murat

    Merhaba
    31 yaşındayım ve yılbaşı itibari ile çalıştığım şirket sebebiyle zorunlu bes e girdim. Ama kalmakta kararsızım. 56 yaş çok uzun geliyor parayı almak için. 56 yaşını beklemeden 10 yıl sistemde kaldıktan sonra çıkarsam ne kadar kar ederim. Devletin verdiği katkıyı almak için en az ne kadar kalmak lazım sistemde

    • Can Balkan

      Murat Bey merhaba,
      Öncelikle bireysel emeklilik sistemindeki birikimlerinizden elde edeceğiniz getiri tamamen fon seçiminize bağlıdır. Genel olarak erken yaşta girenler için riskli fonların seçilmesi, yaşı ilerledikçe de fonların daha risksiz olanlara aktarılması tavsiye edilir.
      Bireysel emeklilik devlet katkısı hakedişi 3 yıldan sonra başlamaktadır. Sistemde 3-6 yıl arası kalanlara devlet katkısının %15’i ödenir. 6-10 yıl kalanlara ise devlet katkısının %35’i ödenir. 10 yıldan fazla kalanlar ise eğer 56 yaşından daha gençse devlet katkısının %60’ını alırlar. 56 yaşını doldurduysa tamamına hak kazanırlar. Sizin durumunuzda sistemde 10 yıl kalmanız durumunda devlet katkısının %60’ını alabileceksiniz.
      Para biriktirme alışkanlığınız yoksa sistemde kalmanızı tavsiye ederim. Pek farkında olmadan yavaş yavaş kenarda bir para birikiyor. Zamanı gelince bir yaraya derman olur.

  3. Senar

    Ben 38 yaşındayım 2018 Şubat ayından itibaren bes adına benim aylığımdan 75 tl kesiliyor ben nekadar bir zaman kalırsam bu sistemde devletin 100 de 25 inden faydalana bilirim ve 10 yıla ne kadar para ala bilirim teşekkürler

    • Can Balkan

      Merhaba,
      BES’ten 56 yaşında emekli olduğunuzda devlet katkısını kesintisiz almaya hak kazanırsınız. 10 yıl kalırsanız, devlet katkısının %60’ını alırsınız. 6 yıl kalırsanız, %35’ini alırsınız. 3 yıl kalırsanız, 15’ini alırsınız. Yani diyelim ki 3 yıl sonunda 1000 lira devlet katkısı kazandınız. 3. yılda ayrılırsanız, bu paranın yalnızca 150 lirasını alabilirsiniz. 10 yıl kalırsanız, 600 lirasını ve emekli olursanız tamamını alabilirsiniz.
      Sistemde 10 yıl kaldığınızda, yatırdığınız katkı payı tutarı 9 bin lira olacak.
      Bu 9 bin lira için devlet size 2.250 lira ek katkı yapacak.
      10. yılda ayrıldığınız için bu katkının %60’ını alabileceksiniz. Yani 1.350 lira.
      Katkı paylarınızın yatırıma dönüşmesinden ortalama 847 lira getiri elde edersiniz.
      Devlet katkısının fon getirisi de 290 lira olur.
      Bunları alt alta topladığımızda
      9.000 + 1.350 + 847 + 290 = 11.487 TL

  4. Habibe Algan

    47 yaşındayım. 56 yaşına 9 yılı kalmış bir çalışan olarak, aylık 139 TL BES kesintisi olacaktır. Benim durumumda bu kesinti bir avantaj sağlayacak mı? Kesintisiz 10 yıl olamamaktadır.

    • Can Balkan

      Sorun değil. 57 yaşında çıkarsınız isterseniz. Daha uzun kalma şansınız da var. Tabi ki avantajlı. Bütçeniz birikim yapmaya uygunsa şu an için en uygun yaşta olduğunuzu söyleyebilirim.

  5. Gülcan

    Ben bes zorunlu olmaya basladigi anda katildm bu sisteme yaklasik 3 yil oldu ne icin girdim neden girdm bende bilmiyorum bilen birini bulmusken soriyim dedim.. simdi ben diyelm ki 10 yil devam ettim ama is hayatim yok diyelim her ay duzenli odemelerimi de yapiyorum farzedelim bu 10 yilin sonunda devletin bana diyelim ki 3 binliralik faydasi oldu benimde 90 bin tl birikmisim oldu devletin verdigiyle 93 bin olcak diyelim ki ayrildim bu sistemden 93 binimi alip cikabiliyomuyum alsam da ben 3 bin icin mi 10 yil boyunca o paraya dokunmamis olcam yani

    • Can Balkan

      Devlet katkısı %25. Bu katkının hepsini alabilmek için 56 yaşınıza kadar beklemek zorundasınız. 10 yılın sonunda elbette birikimleriniz ve devlet katkısının %60’ını alarak sistemden ayrılabilirsiniz. BEn BES’in birikim yapmayı beceremeyen vatandaşlar için çok faydalı olduğu inancındayım.

  6. Gülcan

    Suan 28 yasindayim 200 lira ile basladim 214 ile devam ediyorum eklemek istedim tesekkurler :))

  7. Gunes

    Merhaba Can Bey,
    Bu site hala aktif midir? 54 yasindayim ve 17.05.2006 da baslattigim Koc Alianz BES emeklilik birikimimi 11.06.2013 de AXA hayat emeklilige aktardim ve orada iki police halinde devam edilmis ama giris ilk giris tarihim alinmis. Cikmak istedigimi belirttigimde bana yili doldurdugumu ama yasi doldurmadigim bu nedenle Devlet katkisi hak edis oranimin %35 oldugunu bilgi ettiler. Eger sisteme ilk giris esas alindi ise bu %60 olmali diye sizin daha onceki yanitlarinizda ogrendim. Axa ile yaptigim police tarihi 12.7.2013. Bu durumda ne onerirsiniz?

Leave a Reply to Habibe Algan Cancel reply

Your email address will not be published.