Konut Reklamları ve Fiyatı Belirsiz Projeler
Geçen yıl Mayıs ayında Amerikan Merkezi Bankası Fed’in tahvil alımlarını azaltma sinyalleri vermesiyle, Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı yaşandı. Ek olarak, Gezi Parkı eylemleri ve 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla, piyasada güven eksikliği oluştu ve yabancı yatırımcı çıkışı yaşandı. Bunun sonucu olarak, Dolar kuru TL karşısında 2.40 seviyelerini zorlarken, Merkez Bankası’nın Ocak ayı sonunda aldığı faiz artırım kararı ile de kredi faizleri yükseldi. Tüm bu gelişmeler neticesinde, hem konut piyasası hem de otomobil pazarı önceki yıllara göre daraldı.
Yerel seçimlerden AKP’nin zaferle ayrılmasıyla, piyasa güveni tekrar tazelendi. Borsa, yabancı yatırımcı girişi ile tekrardan 17 Aralık öncesi seviyelere ulaşırken, gösterge faiz ise %10’un aşağısına indi. Bu sırada hem konut hem de otomobil piyasasında da canlanma emareleri görülmeye başlandı.
Televizyonda gösterilen 4 reklamdan ikisinin konut, birinin otomobil ve birinin de sucuk olduğu o şahane(!) günlere geri döndük. Şu sıralar en çok izlediğimiz reklam ise Sinpaş’ın 14 ay nefes aldıran projelerini duyurduğu, görüntüde ağzını balon yapmış insanların eşliğinde tok sesli bir amcanın “Türkiye nefesini tuttu bekliyor, su kenarında bir hayat için, yeşilliğin içinde bir ev için, ferah bir mutfak için, nefesini tuttu bekliyor. Türkiye’nin beklediği nefes aldıran ödeme planı Sinpaş’tan geliyor” sözleriyle hepimize “nefes aldıran ödeme planı ne ki?” diye sorduran, ama projelerin internet sitesine girdiğinizde ne evlerin fiyatını görebildiğiniz, ne de ödeme planına ilişkin bilgi bulabildiğiniz bu nefes aldıran projeler, daha en başından insanı boğuyor.
En çok reklamı yapılan bir diğer proje ise Bulvar İstanbul. “Yatırımsa yatırım, oturumsa oturum” diye atarlanan bir adamın tanıttığı Bulvar İstanbul projesinin fiyatlarına bakmak istiyorsunuz, yine sonuç hüsran. Proje sahibi şirketler, proje fiyatlarını sır gibi saklıyorlar…
İnsanların, ev, araba ya da beyaz eşya gibi büyük ölçekli harcama kararlarını ölçen ve tüketici güven endeksi olarak bilinen bir ölçüm sistemi var. Adından da anlaşılabileceği gibi, bir ekonomik sistemdeki tüketicilerin sisteme olan güvenlerini ölçülüyorlar. Türkiye’de TÜİK ve cnbc-e tarafından ölçülen endeks, Ocak ayında 2008 krizinden bu yana en kötü değerine ulaşarak dibe vurmuştu.Otomobil satışları ve konut arz fazlası da, bunu doğrular nitelikte.Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD)’nin açıkladığı verilere göre, 2014 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yıla oranla otomobil satışlarında %30’luk azalış var. Öte yandan konut stoğuna bakıldığında, 814 bin konut satılmayı bekliyor.
Şimdi hepimizin aklında aynı soru var. Bu siyasi ortamda, bu faiz oranlarıyla kredi çekip ev almak ne kadar mantıklı? Ya da otomobil markalarının 20 ay %0 faizli kredi imkanlarından faydalanıp otomobil alınır mı? Otomobilde ÖTV kalkar mı? Ya da ÖTV indirimi gelir mi? Bu benzer soruların cevaplarını ilerleyen yazılarımda cevaplamaya çalışacağım, takipte kalın lütfen.