Sosyal Medya Kredi Skorunu Nasıl Etkiler?

The Wall Street Journal’da yer alan şu haberi okuyunca, internette hakkımızda çıkmış haberlerin ve sosyal medya hesaplarımızın kredi skorumuzu nasıl etkileyebileceğini yazmaya karar verdim. Haberde de anlatıldığı gibi, Amerika’daki kredi kuruluşları ve bankalar kredi verirken, borçluya ait sosyal medya hesaplarını kontrol edip, bilgilerin doğruluğunu ya da kişilerin güvenirliğini sorgulamaya başlamışlar. Örneğin bankaya kredi çekmek için başvurdunuz ve başvurunuzda bir şirkette yönetici olarak çalıştığınızı belirttiniz. Daha sonra banka görevlisi, Facebook, Twitter ya da Linkedin hesabınıza bakarak, aslında sizin işsiz olduğunuzu ve iş aradığınızı görüyor. Tabi bu durumda, banka kendisine yalan beyanda bulunan birinin kredi taksitlerini zamanında ödemeyeceğini düşünüp kredi vermekten vazgeçiyor.

Türkiye’de durum bireysel müşteriler için henüz bu aşamaya gelmiş değil. Bugün, yalnızca nüfus cüzdanınız ile birçok bankadan limitleriniz dâhilinde kredi alabiliyorsunuz. Yani banka görevlisi başvurunuzun ardından sizin bilgilerinizi teyit etmek için Google’da adınızı yazıp gelen sonuçları taramıyor. Bankanın size kredi verirken dikkate aldığı en önemli şey sizin kredi skorunuz. Eğer kredi skorunuzun düşük değilse, Banka size kredi veriyor. Bazen bankalar, özellikle büyük montanlı krediler için bordro, SGK dökümü gibi bazı destekliyici dökümanlar da talep edebiliyorlar. Öte yandan kurumsal ve ticari müşteriler ise, bankaların istihbarat birimleri, detaylı bir internet araştırması yapabiliyor. Örneğin, kredi isteyen şirketin ortaklarından biri gece hayatına düşkün, sık sık magazin dergilerinde farklı insanlarla görüntüleniyorsa, banka şirketin finansallarını daha detaylı gözden geçiriyor ve kararını ona göre veriyor. Ya da diyelim ki, bir KOBİ’nin başvurusu gözden geçirilirken, yapılan internet araştırmasında firmayla ilgili çok sayıda şikayet varsa, banka şirketten bunun nedenlerini açıklamasını bekleyebiliyor.

Her ne kadar şu an için Türkiye’deki bankalar, bireysel kredi başvurularını değerlendirirken, sosyal medya paylaşımlarını veya internette borçlu hakkında çıkan haberleri dikkate almıyorlarsa da, gelecekte kredi verirken hakkınızda internet taraması da yapabilirler. Böyle bir durumda kredi almanızı engelleyecek ve sizi bankaların kara listesine ekleyecek unsurlardan korunmak için, internetteki itibarınızın yüksek olması gerekmektedir. İnternet itibarınızı yükseltmek veya en azından düşürmemek için sosyal medyada tanımadığınız yüzlerce arkadaş veya binlerce takipçiye kendinizle ilgili çok özel bilgileri ve duygularınızı açıklamaktan kaçının. Örneğin işinizden kovulmuşsanız, Facebook duvarınızda, eski şirketinize kin kusmayın, kovulduğunuz şirketteki yöneticiler veya şirket hakkında olumsuz şeyler yazmayın. Bu hem sizi yeni iş ararken zor duruma sokar hem de belki birçoğu yakın olmayan yüzlerce arkadaşınızın size bakışını değiştirir. Diyelim ki böyle bir paylaşım yaptıktan kısa bir süre sonra paraya sıkıştınız ve para istemek için uzaktan bir akrabanızı ya da çok yakın olmayan bir arkadaşınızı aradınız. Bu insanlar bile işsiz olduğunuzu bilerek –ki bunu sizin paylaşımlarınızdan öğrendiler- size borç vermek istemeyecekken, kredi için başvurduğunuz banka internetteki bu paylaşımınızı gördükten sonra, işsiz olduğunuzu bilerek size kredi vermeyecektir. Unutmayın, internetin hafızası çok güçlüdür ve hiçbir zaman unutmaz.

Comments
  1. bilal

    öyle bişi yok artık bankalar nekadar maaş aldıgını sistemden görüyorlar. e devlet deneN bişivar ve ortak paylaşım var. asıl bu sistem avrupada yok

  2. Yusuf

    İşimiz yoksa zaten kredi almak mantıksız değil mi ? Hadi aldım diyelim ödemesi o kadar kolay olmayacaktır..

Leave a Reply

Your email address will not be published.