Bireysel Emeklilik Sistemindeki Kesintiler
Bireysel emeklilik sistemine ilişkin olarak internette yer alan çeşitli forumlarda veya arkadaş ortamlarımızda yapılan en büyük eleştirilerden bir tanesi de şirketlerin aldığı masrafların fazlalığı yönünde gelen eleştiriler. Şimdi öncelikle bir konuyu netleştirelim, hepimiz çalışıyoruz ve emeğimizin karşılığında işverenimiz bize bir ödeme yapıyor ve biz de aldığımız mal ve hizmetler için bir takım ödemeler yapıyoruz. Yeni dünya düzeni bunu gerektiriyor. Bireysel emeklilik şirketleri de, temel olarak bizim yatırımlarımızı fonlara aktararak yönetiyorlar ve bunu yaparken bir takım masrafları oluyor. Bu şirketler amme hizmeti sunmadıkları ve esas amaçları para kazanmak olduğu için yaptıkları masrafların karşılığında, hizmet sundukları bireysel emeklilik sistemi katılımcılarından bir takım ücretler talep ediyorlar. Bu ücretlerin hepsi yönetmeliklerdeki sınırlar dahilinde ve sisteme katılırken imzaladığımız sözleşmelerde de açık olarak belirtilmiş durumda. Buraya kadar durumda bir terslik görünmüyor. Ama ben ve benim kıymetli okuyucularımın yegane amacı bilinçli birer tüketici olmak olduğu için, yapmamız gereken, sisteme dahil olurken araştırmalarımızı iyi yapıp bize en iyi hizmeti en uygun fiyata veren şirket ile anlaşmak. Gelin, öncelikle kanun ne diyor ona bakalım. Daha sonra da yine kendi durumumu izah edeyim.
9 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik’in “Kesintiler” başlıklı beşinci bölümünde katılımcıdan alınacak ücret çeşitleri ve sınırları açıkça belirtilmiş durumda. Sistemdeki şirketlerden herhangi birinin bunun aksi yönünde davranması mümkün değil. Yönetmelik ne diyor? Katılımcıdan 3 çeşit ücret alabilirsiniz: Giriş Aidatı, Yönetim Gider Kesintisi ve Fon Toplam&Performans Gider Kesintisi. Şimdi birlikte inceleyelim yasal sınırları ve makul tutarları. Ben kendi paketimdeki oranları vereyim, siz de kendinizinkini verin ve sisteme yeni gireceklere veya şirket değiştireceklere ışık tutalım.
- Giriş Aidatı: Kanun der ki şirket katılımcıdan en fazla, sözleşmenin imzalandığını tarihteki bir aylık brüt asgari ücret tutarının %10’u oranında giriş aidatı alabilir. Bugün itibarıyla aylık brüt asgari ücret 978 TL. Yani bir şirket sizden en fazla 97.8 TL alabilir. Fazlası değil. Ama siz, bu ücreti vermemek konusunda direnebilirsiniz. Artan rekabet ortamında bu ücreti almadan sizinle sözleşme imzalayacak şirketleri bulmak zor değil. Genellikle giriş aidatı verilmeden başladığınız sözleşmelerde, şirketler belirli bir yıl içerisinde kendilerinden ayrılmanız halinde bu ücreti sizden alacaklarını belirtirler ki alabilecekleri maksimum tutarlar yine yönetmelikte sabit, örneğin 6 yılın sonunda ayrılırsanız en fazla aylık brüt asgari ücretin %25’ini alabiliyorlar ki o da 25 TL gibi bir tutardır bugün itibarıyla.
- Yönetim Gider Kesintisi: Bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı payları üzerinden azami %2 oranında yönetim gider kesintisi alınabilir. Ayrıca sözleşmeye ara vermiş iseniz sizden en fazla 2 TL tahsil edebilir. Diyelim ki, sisteme dahil oldunuz ve ayda 150 TL katkı payı ödüyorsunuz, şirket sizden 3 TL tahsil edecek ve 147 TL’yi de fon hesabınıza aktararak yatırıma yönlendirecek. Tabi burası da sizin pazarlık yeteneğinize kalmış durumda, yine rekabet ortamının getirdiği güzelliklerden biri olarak %2’nin altında gider kesintisi tahsil eden şirketleri bulabilmek mümkün.
- Fon Toplam Gider Kesintisi ve Performans Kesintisi: Biz sistem katılımcıları olarak katkı payı ödüyoruz, daha sonra şirket bundan bir yönetim gider kesintisi tahsil ediyor ki genel olarak bu tutar sizi sisteme çekerken kullanılan pazarlama ve yönetim giderlerinin karşılığında alınıyor, kesinti sonrası kalan tutar ise fonlara aktarılıyor. Gelelim zurnanın zırt dediği yere. Şirketlerden bağımsız olarak bu fonların da bir takım masrafları olabiliyor. En basitinden sizin yatırımlarınıza en çok getiriyi sağlayabilmek için durmadan çalışan portföy yöneticilerinin maaşlarının ödenmesi gerekiyor. Bunu karşılayabilmek için de fonlar bir takım kesintiler yapıyor. Ama burada fonlar çeşitlilik gösterdiği için, yapılan kesintiler de fonun zahmetine göre değişiyor. Örneğin, likit fonlarda bu tutar günlük yüz binde 3 iken, hisse senedi fonlarında yüz binde 6.25’e çıkabiliyor. Ayrıca, günlük alınan bu tutarlar için yıllık da bir sınır belirlenmiş durumda, o da hisse senedi için en fazla %2.28 iken, likit fonlar için %1.09.
Devamını okumak için aşağıdaki sayfa numaralarına tıklayınız.